Mahya

TARİH: 2010
YER: İstanbul

Mahya günümüzdeki teknolojik yöntemlerin olmadığı devirlerde Ramazan aylarında, kandillerde, önemli olaylarda birden çok minareye sahip selatin camilere asılan yazılar yahut muhtelif şekillerdi. Mahya sayesinde Ramazan’ın gelişi kutlanır, çeşitli toplumsal mesajlar verilir yahut gezdirme mahya denilen yöntemle kandillerle yahut fenerlerle oluşturulmuş ay, yıldız gibi şekiller hareket ettirilerek gökyüzü adeta bir sinema salonuna çevrilirdi. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından bu geleneği canlandırmak adına açılan yarışma neticesinde projemiz birincilik ödülüne layık görüldü. Bu üç boyutlu tasarıma sahip her biri ortalama 2-3 kg ağırlığında, üfleme yöntemi ile elde edilmiş 120 adet cam balondan oluşmaktadır. Statik olarak 600 kg olan bu mahya, 4 minareye bağlanacak şekilde tasarlanmıştır. Özelliklerini şu şekilde sıralamak mümkündür:

1. İNTERAKTİF Kapıya yerleştirilen fotosel ve bir bilgisayar dili sayesinde gelenlerin üstüne sanki nur yağıyormuş görüntüsü elde edilir.
2. ZAMANA BAĞLI MAHYA Hava kararmaya başladıktan sonra zamanla ışımaya başlayıp teravih namazı süresince görsel şölen yapan bir mahya sistemiyle bilgisayar dili kullanılacaktır.
3. GÖKYÜZÜNDEKİ SİNEMA Üç boyutlu bir hacim olduğu için belirli desenleri yazıları cisim şeklinde yazmak mümkündür.